Lingual tedaviyi, en genel anlamıyla çene bozuklukları ve çapraşık dişleri düzeltmek için kullanılan braket ve tellerin, dişlerin ön yüzeyleri yerine iç taraflarına uygulandığı bir ortodontik tedavi çeşidi olarak tanımlayabiliriz. Halk arasında “gizli diş teli”, “görünmez diş teli” veya “görünmeyen diş telleri” olarak bilinen ve geleneksel diş tellerinin tüm özelliklerini taşıyan lingual apareyler, hastalara ortodontik tedavi süresince estetik görüntü sağlıyor.
Lingual ortodonti tedavisi günümüzde artık yurtdışında dişhekimliği alanında uzmanlık üstü uzmanlık olarak kabul edilmektedir. Diğer bir deyişle dişhekimliği eğitiminden sonra uzman olan ortodontistler lingual ortodonti eğitimi için değişik üniversitelerin lingual ortodonti programlarına devam etmekte ve bu teknik ile ilgili yaklaşık 2 yıl süren ek bir eğitim almaktadırlar. Benzer şekilde Dünya Lingual Ortodonti (WSLO) ve Avrupa Lingual Ortodonti Dernekleri (ESLO) lingual teknik ile ilgili bir klinik yeterlilik sınavı uygulamakta ve ancak bu sınavdan başarılı olan ortodontistler bu deneklerde aktif üye olarak yer alabilmektedir. Lingual ortodontik tedavi düşünen hastalarının tedavilerini yapacak ortodontistin seçimininde bu noktaları dikkate almaları gerekmektedir.
1970'li yılların sonlarında ortaya çıkan lingual tedavi, ortodonti alanındaki teknolojik gelişmeler ve kullanılan hassas laboratuvar teknikleri sayesinde uygulama açısından eksiksiz bir hale geldi. Bu teknik üzerinde uzmanlaşmış, yeterli bilgi ve klinik tecrübeye sahip lingual ortodontistler tarafından yapılacak tedavilerde her çeşit vaka kusursuz olarak tedavi edilebiliyor.
Günümüzde kullanılan lingual braketler, dıştan kullanılan klasik braketlere göre daha küçük ve ince olarak üretiliyor. Ayrıca, hasta konforu düşünülerek lingual braketlerin kontürleri daha yassı ve yuvarlak olarak tasarlanıyor. Ancak yine de lingual braket ve lingual diş telleri, dil tarafında bulunmaları sebebiyle tedavi başında hastalara biraz daha fazla rahatsızlık verebiliyor.
Incognito lingual teknikte dişlerin arka yüzeylerine yapıştırılan bir braket ve tel çeşididir. Günümüzde 'incognito lingual', 'incognito lingual tedavi', 'incognito lingual teknik', 'incognito lingual ortodonti' 'incognito braket', 'incognito tel' adları altında yanlış terminolojiler kullanılarak 'lingual teknik' ve 'incognito teknik' şeklinde bir ayrım yapılmaya çalışılmaktadır. Söz konusu bu durum doğru değildir. Incognito, lingual teknikten farklı, bu teknikten üstün veya bu tekniğe alternatif bir teknik değildir. ıncognito braketler ve incognito teller aynen kendisine renk dışında çok benzeyen harmoni braketler gibi lingual tedavide kullanılan bir braket çeşididir. ıncognito ve benzer şekilde harmoni braketlerin en önemli dezavantajı ise ise diş yüzeyi üzerinde çok geniş bir alan kapladıklarından dolayı dişlerin arka yüzeylerine yapışmasına rağmen dışarıdan bakıldığında fark ediliyor olmalarıdır.
Laboratuar konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta laboratuarın tecrübesi ve hekime vereceği kesintisiz destektir.Laboratuarın kesintisiz desteğine tedavinin sadece başında değil her aşamasında ihtiyaç vardır. Bu noktada laboratuar işlemlerinin yurtdışında yapıldığı vakalarda sıkıntılar yaşanmaktadır çünkü sadece tedavi başında değil tedavi sırasında da hasta ağzında braket yapıştırılması ile ilgili yapılabilecek tüm işlemlerde hastadan alınan modellerin işlem yapılmak üzere yeniden yurt dışına laboratuara gönderilmeleri ve geri gelmeleri için beklemek gerekmektedir. Söz konusu bu durumda hastaların tedavi süresini uzatmaktadır.
Tedavi sürecinde, geleneksel diş tellerinin görüntüsünün sizi rahatsız edeceğini düşünüyorsanız lingual tedavi sizin için uygun bir seçenek. Ayrıca, sürekli insanlarla iletişim içerisinde olduğunuz bir mesleğiniz/sosyal hayatınız varsa ve diş tellerinizin görünmesi sizin için bir problem yaratacaksa, lingual diş tellerinin sizin için en uygun çözümlerden biri olduğunu bilmelisiniz.
Sürekli dişlerinin sürmesi tamamlanmış ve diş etleri sağlıklı olan her yaştaki birey lingual tedavi için başvurabilir. Tedavide her hangi bir yaş sınırı yok, ancak tedavinin maliyeti dikkate alındığında çocuk hastalarda çok fazla tercih edilmeyeceğini söylemek doğru olur.
1970'li yıllarda ortaya çıkan lingual teknik, ülkemizde 2.000'li yılların başından bu yana başarılı bir şekilde uygulanıyor. Ortodontide üst uzmanlık olarak kabul edilen bu teknik ile ilgili farklı ülkelerin yerel dernekleri dışında uluslar arası kabul gören Dünya Lingual Ortodonti (WSLO) ile Avrupa Lingual Ortodonti (ESLO) Dernekleri bulunuyor. Söz konusu iki derneğin lingual teknik ile ilgili bir “klinik yeterlilik sınavı” uyguladığını ve bu sınavı başarıyla tamamlayan ortodontistlerin bu derneklerde aktif üye olarak yer alabildiklerini belirtelim.
Ortodonti, diş hekimliğinin en eski uzmanlık dalıdır. Ortodontist olmak için diş hekimliği fakültelerinde verilen ve en az dört yıl süren ortodonti programını başarı ile tamamlamak gerekiyor. Lingual ortodonti ise günümüzde ortodonti alanında üst uzmanlık olarak kabul ediliyor. Ortodontistler, bu teknik ile ilgili yaklaşık 2 yıl süren ek bir uzmanlık eğitimi alarak lingual ortodontist unvanını alıyor.
Lingual tedavi, özel uzmanlık gerektiren bir tedavi yöntemi. Bu nedenle, lingual tedavi uygulayacak olan ortodontistin bu konuda uzmanlığını almış bir “lingual ortodontist” olmasına dikkat etmelisiniz. Lingual ortodonti tedavisinde başarılı sonuç almak için, uzman olmayan ortodontistleri tercih etmemenizi önemle belirtmek isteriz.
Vakaya göre değişmekle birlikte lingual ortodontistler tarafından yapılan tedavilerde tedavi süresi, dışarıdan uygulanan tedavilerde olduğu gibi, ortalama 12-24 ay arasında değişiyor.
Bu teknikte, tedavinin ilk dönemlerinde meydana gelen rahatsızlıklar kesinlikle kalıcı değil. Braketlerin takılmasını takiben oluşabilecek adaptasyon sürecinin kısa ve rahat bir şekilde geçirilmesi, tedaviyi gerçekleştiren doktorun klinik tecrübesi ile yakından ilgili. Lingual ortodontistler tarafından yapılan tedavilerde uygulanan braket ve tellere bağlı olarak meydana gelen rahatsızlıklar, ortalama 2-4 hafta arasında tamamen ortadan kalkıyor.
Lingual braketlerin uygulanmasının ardından, dilin uygulanan braketlere dokunmasına bağlı olarak, ağız içerisinde tükürük salgılanmasında bir artış meydana geliyor. Söz konusu bu durum 48 ila 72 saat içerisinde düzeliyor. Aynı zamanda, dilin lingual braket ve teller ile temasına bağlı olarak dilde kızarık ve tahrişler meydana gelebiliyor. Meydana gelen kızarıklık ve tahrişler bir hafta içerisinde normale dönüyor.
Karşılaşılabilecek bir diğer sorun ise özellikle derin kapanış bozukluğu gösteren vakalarda, üst dişlerin alt dişleri fazla örtmesine bağlı olarak, alt dişler ile üst ön dişlerin arka yüzeylerine yerleştirilen lingual tellerin birbirine temas etmesi ve buna bağlı olarak arka bölgelerde kapanışta açıklık meydana gelmesi. Bu rahatsızlık da açıklığın miktarına göre kademeli olarak düzeliyor ve yaklaşık olarak 3-4 hafta içerisinde tamamen ortadan kalkıyor.
Lingual ortodontist tarafından yapılan tedavilerde, lingual braketlere bağlı olarak dilde ciddi yaralanmaların meydana gelmesi mümkün değil. Kızarıklık şeklinde oluşan hafif tahrişler de 1 hafta içerisinde normale dönüyor.
Üst dişlerin alt dişleri fazla örttüğü ve ortodontide “derin kapanış” olarak adlandırılan vakalarda, alt dişlerin üst braketlere temas etmesi sonucu arka bölgedeki dişlerin kapanışında açıklık meydana geliyor. Çiğnemede belirli bir süre bir sıkıntı yaratsa da lingual ortodontistinizin ağız içerisinde uygulayacağı işlemlerle bu problem kısa sürede ortadan kalkıyor.
Tekniğin uzmanı doktorlar tarafından yapılan tedavilerde konuşma bozukluğunun kalıcı olması gibi bir durum söz konusu değil. Lingual tedavide, braketlerin uygulanmasının ardından bazı harflerde sıkıntı meydana gelebiliyor. Lingual tel uygulaması sonucu ortaya çıkan dildeki tahrişlerin geçmesi, ağız içerisinde yan bölgelerde meydana gelen açıklıkların kapanması ve tükürük seviyesinin normale dönmesi ile birlikte konuşma kademeli olarak hızlı bir şekilde düzeliyor. Konuşma, ortalama 2-4 hafta arası bir sürede normale dönüyor. Lingual hastalarımıza kliniğimizde verilen artikülasyon egzersizleri ile söz konusu bu sorun kısa sürede çözümleniyor.
Lingual braket ve tellere alışma süresi, dişlerin dış yüzeylerine uygulanan labial braketlere alışma süresi ile karşılaştırıldığında biraz daha uzun. Dışarıdan uygulanan braketlerde alışma süresi ortalama 1 hafta civarında iken lingual teknikte bu süre 2-4 haftayı bulabiliyor. Lingual ortodontistler tarafından yapılan tedavilerde hastaların lingual braketlerine en fazla 4 hafta içerisinde alıştığı gözlemleniyor.
Lingual tedaviler ile dişlerin ön yüzeylerine yapıştırılan braketlerle yapılan labial tedaviler arasında tedavi süresi açısından bir fark yok.
Günümüzde dişlerin iç yüzeylerine uygulanan lingual braketler birçok tanınmış kişi tarafından da tercih ediliyor. Bu tedavi sayesinde hastalar, bir taraftan düzelen dişlerinin keyfini sürerken diğer yandan özgürce gülümseyebiliyor. Lingual tel ve lingual braketler sayesinde, uzun ortodontik tedaviler sırasında hastaların sosyal hayatlarını olumsuz yönde etkileyen geleneksel diş telleri, yetişkinler için estetik açıdan bir sorun olmaktan çıkıyor.
Lingual apareylerin uygulanmasını takiben kliniğimizde hastalara verilen eğitimin ardından hastaların fırçalama tekniklerine alışması, ayrıca ara yüz fırçaları ve diş duşu (water pick) kullanımı ile ağız bakımında herhangi bir sıkıntı yaşanmıyor.
Evet. Lingual tedavide kullanılan braket ve tellerin laboratuvarda kişiye özel olarak hazırlanması, teknikte kullanılan malzemelerin daha maliyetli olması, ayrıca tekniği uygulayacak doktorun lingual ortodonti eğitimi almış olması sebebiyle lingual tedavi, labial teknik (dışarıdan teller) ile karşılaştırıldığında daha pahalı bir tedavi yöntemi.
Lingual teknikte laboratuvar son derece önemli, çünkü kullanılacak braketler her hasta için, son derece hassas ölçümlerle laboratuvarda özel olarak hazırlanıyor.
Lingual tedavide laboratuvar desteğine sadece tedavinin başlangıcında değil tedavinin her aşamasında ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle başarılı bir lingual tedavi için laboratuvarın tecrübesinin yanı sıra, hekime vereceği kesintisiz destek de çok önemli.
Ülkemizde lingual tedavi uygulaması yapan hekimlerin büyük çoğunluğu laboratuvar desteğini yurt dışından alıyor. Lingual tedavi yaptırmayı düşünen hastaların laboratuvar desteğine sadece tedavinin başında değil tedavinin her aşamasında gerek olabileceğini, laboratuvar desteğini dışarıdan sağlayan kliniklerde hasta ile ilgili materyalin ilgili laboratuvara gönderilmesi ve geri gelmesi sırasında yaşanabilecek zaman kaybına bağlı olarak sürelerin uzayabileceğini göz önünde bulundurmaları çok önemli.
Invisalign veya şeffaf plak tedavisi, basit ortodontik bozuklukların hasta tarafından takıp çıkartılan bir dizi şeffaf plak ile tedavi edildiği bir yöntem. Söz konusu bu teknik, sabit ortodontik tedavinin bir alternatifi olmayıp sadece basit vakaların tedavisinde, hastalar tarafından düzgün olarak kullanıldığında iyi sonuç veriyor. Plaklar ile yapılan tedaviler, lingual teknik için alternatif bir yöntem olmayıp sadece bazı vakalarda lingual tedaviyi tamamlayıcı olarak kullanılıyor.
Incognito, pazarlama stratejisi olarak lingual teknikten farklı, bu teknikten üstün veya bu tekniğe alternatif bir tedavi çeşidi gibi tanıtılsa da bu doğru değil. Incognito braketler aslında, kendisine renk dışında çok benzeyen “win braketler” veya “harmoni braketler” gibi lingual tedavide kullanılan bir braket çeşidi.
Lingual teknikte kullanılan braket ve teller kişiye özel hazırlanıyor. Dolayısıyla bu durum sadece incognito braket ve incognito tellere veya bu gruba giren win braket, harmony braket tarzı lingual braketlere özel bir durum olmayıp lingual tekniğin vazgeçilmez, en önemli kuralı. Kişiye özel hazırlanmayan tel ve braketler ile yapılacak lingual tedavilerden başarılı sonuç almak mümkün değil.
Incognito braketlerin en önemli avantajını, ağız içerisinde çalışma yapan hekime sağladığı bazı kolaylıklar olarak özetlemek mümkün. Bu sebeple de laboratuvar hizmetini klinik bünyesinde çözmek yerine dışarıdan sağlayan ve lingual teknik tecrübesi sınırlı olan hekimler tarafından tercih ediliyor. Incognito ve bu grubun içerisinde yer alan win braket ve harmony braketlerin en önemli dezavantajları ise yapıştırıldıkları diş yüzeyinde çok geniş bir alan kaplamaları. Bu durum, braketlerin dişlerin arka yüzeylerine yapışmış olmalarına rağmen dışarıdan bakıldığında fark edilmelerine sebep oluyor. Ayrıca, yapıştırıldıkları dişlerin çiğneme yüzeylerine uzanan tutucu tırnaklar, hasta açısından çiğnemede daha fazla sıkıntı yaratabiliyor.